Uzunca bir aradan sonra yeniden yazmaya karar vermiştim nerden başlasam bilmiyordum. Özlemini yaşadığım beklediğim mucize şükür ki dahil olmuştu hayatıma. Bununla birlikte aynı zamanda hiç ihtimal etmediğim asla olmayacak gözüyle baktığım bir durumla kalakalmıştım. Birini veren Rabbim diğerini almıştı. Neylerse güzel eyler dedim, kabul ettim. Anneliğin vermiş olduğu güçlü olmak korkusuz olmak zorundasın baskısı ise güçlüydüm. Güçlü görünmek zorunda bırakılmıştım. Zayıf görünmeye yoruldum demeye hakkım yoktu sanki yorulamazdım. Bu süreçte idare edilmeyi beklemedim bile idare etmesem yeterdi sanki bana . Ama olmadı büyük küçük herkesi her şeyi idare etmek zorundaydım. Çevremdeki herkes empati kurmaktan uzak bencilce kendi durumlarını düşünüyor pervasızca konuşuyorlardı. Oysa beni benim gibi bir durumu yaşamayan anlayamazdı. Anlamalarını da beklememiştim. Biraz sessiz olsalardı, onlar konuştukça suskun çığlıklar yetiştirmiştim yüreğimde. Canlarının yandığını düşünen herkes canımın nasıl yandığını tahmin bile edemezdi. Tertemiz günahsız bir mucizeydi kollarımdaki tekrar yaşamak istediğimde yaşamayacağım anlarım çalındı avuçlarımın içinden sormadılar alırken herkes hissettiği duyguyu savurdu etrafına kimi öfkeli kimi şaşkın kimi kızgın galiba içlerinde sadece ben kırgındım. Kırgınlığım zamanla yerini kızgınlığa bıraktı, kızgınlığım ise kendini bir boşluğa şöyle dönüp bakıyorum da geçmiş zaman benden neler çaldı ve bana neler kattı. Şimdi gerçekten güçlüyüm zorunda olduklarım yüzünden değil.
Birinin hayatına verebileceğiniz zarar en fazla ne kadar olabilir ki üstelik bu sevdiğiniz biriyse,düşünemiyorum. Aklımın, vicdanımın, merhametimin ve insanlığımın kabul etmeyeceği şeyler yaşanmıştı. Yaşıyordum tamda ortasındaydım benimle birlikte bir kişi daha yaşıyordu.
Her şeyden habersiz korunmaya muhtaç bir kişi, Kızım. O bu hayatta yaşadıklarımın teselli ikramiyesiydi. Her baktığımda hayatıma anlam katan bir kez olsun pişmanlık yaşamadan yolumda ilerlememi sağlayan yol arkadaşımdı o. Binlerce şükür seni nasip edene.
Ve siz kötü günlerinde sevdiklerinizin yanında olduğunuzu zannederken yanılıyorsunuz. Siz henüz aynada bile kendini tanımazken sevdikleriniz üzgünken ne ister nerden bilirsiniz. Birisi ağlarken bazen sadece sarılmak ister. Karşı tarafa savuracağınız küfürler beddualar dindirmez sevdiğinizin göz yaşını. Yanında olduğunuzu hissetmek ister lafta değil, gerçekten yanında olduğunuzu hissetmek ister.
Bu nedenle derim ki birini ya gerçekten sevin ya da sizinle ilgili hayaller kurmasına müsaade etmeyin. Sevdiklerinizin canlarını yakmayın canları acıdığında, mutsuz olduklarında yanlarında olmasanız da karşılarında olmayın. Beceremiyor musunuz arkadaş seviyorum, seni düşünüyorum, sana üzülüyorum diye palavralar atmayın.